Bir Damla Su ve Bozkırdan Bir Mektup
Yazının başlığı kafama esen bir cümleden ibaret. İlle de mana yüklemek istersek, bozkır kalbim olur bir damla su ise senin sevginden küçücük bir parça…
Hayatımdaki ilk gerçek ve somut hedefinin tek mimarı olan sen, yazmak istememe rağmen bir türlü sana layık olamayan satırların kalemi ise ben. Çok şey görmedim çok şey bilmiyorum. Ama bildiklerim yetiyor senin benim için ne denli bir nimet olduğunu anlamaya. Nasibimin senden yana olması, kalıcı şükürlerime yenisini eklemekten başka bir izlenim bırakmıyor kalbimde…
Birçok gün geçirdik, birçok şeyi tattık beraber ve olacaktır daha da fazlası. Düşündükçe güzel şeyleri güldü yüzüm. Ama ben sana karşı göstermem gereken olgunluğu gösteremedim. En başından beri. Şikayet etmekten, bazı şeyleri zorlaştırmaktan başka hiçbir meziyetim olmadı. Tamam iyiyim bende, kötü olamam sana karşı. Ama en iyi, hep iyi olmadıktan sonra belli bi müddetin ardından vasfı kalmıyor bazı şeylerin. Ben günlerimiz çabucak geçsin istiyorum bu ara. Hem sana hem kendime kanıtlamak istiyorum sana karşı daha iyi olmak istediğimi ve olacağımı.
Bazen düne takılıp bugünü sefil ettim. Nefsime yediremediklerimi bizim soframıza koydum. Hiçbir şey sana karşı hissettiklerime engel değilken ben gurur yaptım.
Üzgünüm… Üzgünüm daha yolun başındayken sana unutturmakken hedefim bazı şeyleri direkt olarak hatırlattığım için. Ama artık bitti. Seni kaybetme korkumu iliklerime kadar hissettiğim an kendi nefsime bile teferruat geldi her şey. Senin olmadığın bir sabahın gecesini istemedim seni sevdiğimden beri. Ben ertesi sabaha sensiz kalkmaktan, seni ikna edememekten korktum. Ama biliyordum beni bırakmak istemediğinide. Buna rağmen bir müddet geçmedi korkum. Şimdi daha eminim birçok şeyden her defasında olduğu gibi Sensiz olmayacağından, beni bırakmayacağından. Korkmam gerekiyor hala belki. Ama korkarak çok vakit kaybettim. Seni yalnız bıraktı korkum. Senide üzdüm. Sen benim kabulüm, kabul gösterenimsin.
Hayatımda ilk kez sağlam bir yola çıktım, dönmem hiçbir koşulda. Senin üzülmeni istemedim ama üzülmenden anladım senin doğru insan olduğunu. Hissetmesen beni üzülmezdin bu denli. İşte bu denli sadık ve hissiyatlı olduğun için dik olmalı başın. Hem benim yanımda hem de dışarıda. Ben senin için kendimden başka kimseden medet ummuyorum. Sen benimsin ve bunun gerekliliklerini, üstüme düşenleri daima yapmak için varımla yoğumla didineceğime söz veriyorum. Ben yanındayken benimle ilgili bile hiçbir şeyden korkma. Bugüne kadar ikimizde birbirimizi delicesine kavradık. Artık daha fazla kavrayacağım seni eğer bununda fazlası varsa. Artık ailenin bile söyleyeceklerinden çekinmiyorum. İkimizden de yana zerre kaygım yok. Gereksiz çekincelerime korkularıma son vermek istiyorum ve bu son dönem bunun olması için daha da kuvvetlendiriyor beni. Üzüldün, üzüldüm ve üzüldük… Bazı şeylerin bahsi geçtiğinde üzülmek daha iyi daha sevindirici. Belki yanlış birşey bu ama. Sen bazı sebeplere üzüldüğün için aşık oluyorum sana her defasında. Hiçbir konuyu kestirip atmayıp bana daima açık ve dürüst olduğun için, samimiyetle benim için üzüldüğün için rahat içim. Senden yana gönlüm rahat canımın içi. Artık geriye sadece üzüntülerimizi kenara bırakmamız kaldı. Bu ne kadar çabuk olursa o kadar çabuk gelecek güzel günler. Ve sevgilim, gelecek çok güzel günler.
Ne kadar ağladığımın değil de ne kadar güldüğümün hesabını yapıyorum. Geçer gider üzüntüler imtihanlar kırgınlıklar. Kendi nefsime kötü her şeyden azad oldum. Sende sebep olduğum her kırgınlık ve üzüntünün mutluluğa dönüşmesi için uğraşmak istiyorum. Dilediğim yüzlerce affın yanında her zaman daha fazla senin yanında olarak lanet ettiğin ne varsa bertaraf etmek istiyorum. Ben seni çok seviyorum. Dünden daha fazla, sabahtan daha fazla. Elimi daima tutmanı istiyorum. Ben sana elimi hep uzatırım sende kaçırmazsın. Bundan sonra geçireceğim her günü daha özenli bir şekilde seni mutlu etmek ve seninle mutlu olmak için geçirmek istiyorum.
İyi ki varsın.
Seni çok seviyorum.