Heyecan İle İlgili Deyimler ve Anlamları
Heyecan Deyimleri, Heyecanla İlgili Deyimler ve Anlamları
Çoğu zaman güzel bir his olan heyecanı ifade eden deyimleri ve anlamlarını bu konumuzda sizler için derleyip toparladık. Öğrencilerimizin araştırmalarınna yardımcı olacağını umuyoruz. İyi ödevler.
Yüreği oynamak
Anlamı: Ansızın heyecanlanmak veya korkmak, tedirgin olmak.
Kabına sığmamak
Anlamı: Sevinç ve heyecanından taşkın hareketlerde bulunmak.
İçi içine sığmamak
Anlamı: Çok heyecanlanmak, coşkunluk duymak ve sevincini belli etmekten kendini alamamak.”Annemi karşımda görünce ne yapacağımı şaşırdım, içim içime sığmıyordu, koşup boynuna sarıldım.”
Eteği ayağına dolaşmak
Anlamı: Telâş, korku ve heyecandan yürüyüşünü ve yapacağı işi şaşırmak.
Dili dolaşmak
Anlamı: Heyecan, korku ya da bir hastalık sebebiyle söyleyeceğini şaşırmak, karıştırmak, açık olarak ifade edememek.”Babasını aniden karşısında görünce dili dolaştı, kekelemeye başladı.”
Yüreği küt küt atmak
Anlamı: Korku ve heyecandan yüreği hızlı hızlı çarpmak.
Nutku tutulmak
Anlamı: Korkudan, üzüntüden, heyecandan konuşamaz olmak.”Katili karşısında görünce nutku tutuldu.”
Rengi atmak
Anlamı: Korku, heyecan sebebiyle benzi sararmak.”Kumaşın rengi bir yıkamadan sonra attı.”
Yüreği kalkmak
Anlamı: Heyecanlanmak.”Tekne sallandıkça yüreği kalkıyordu.”
Yüreği hop etmek
Anlamı: Bir olay karşısında birdenbire korkup heyecanlanmak.
Ateş basmak
Anlamı: Aşırı ölçüde sıkılmak, heyecanlanmak, utanmak sonucu vücutta sıcaklığın artması, yüzün kızarması.”O nadide, paha biçilmez vazoyu kırınca bedenini birden bire ateş bastı.”
Telâşa düşmek
Anlamı: Heyecanlanmak, aceleci olmak.
Tüyleri diken diken olmak
Anlamı: Korku, heyecan, endişe veya üşümekten vücuttaki tüyler, kıllar kabarmak, dikilmek.”Hava buz gibiydi, tüylerim diken diken olmuştu.”
Yel yeperek yelken kürek
Anlamı: Telâş içinde, çok acele olarak, heyecanla.
Renkten renge girmek
Anlamı: Heyecan, korku ve utanmadan dolayı yüzünün rengi değişmek, sıkılmak.
Ecel teri dökmek
Anlamı: Çok korkmak, heyecan içinde bulunup terlemek, korku ve bunalım içinde olmak.”Köprüden geçerken ecel terleri döktüler.”
Yerinden oynamak
Anlamı: 1. Bulunduğu bir yerden ayrılmak.
2. Hareketli, heyecanlı, gürültülü, karışık bir zaman yaşamak.”O büyük kahramanın dönüş haberi gelir gelmez şehir yerinden oynamıştı sanki!”
Dizinin (dizlerinin) bağı çözülmek
Anlamı: Korkudan, heyecandan, yorgunluktan ayakta duramayacak hâle gelmek.”Yokuşu çıktım ama dizlerimin de bağı çözüldü.”
Etekleri tutuşmak
Anlamı: Çok telâşlanmak, heyecanlanmak.”Babasını parkta göremeyince etekleri tutuşmaya başladı, yoksa gelmeyecek miydi?”
Dört dönmek
Anlamı: Bir işi yapmak için korku, heyecan, telâş, şaşkınlık içinde sağa sola koşmak, çare aramak.”Kadıncağız haberi alır almaz odanın içinde dört dönmeye başladı.”
Nefes nefese gelmek
Anlamı: Koşarak, sık sık soluyarak, heyecanlı ve yorulmuş bir şekilde (gelmek).”Kapıdan içeri nefes nefese girdi.”
Yer yerinden oynamak
Anlamı: Bir olay toplumda telâş, heyecan, gürültü, patırtı, kargaşa oluşturmak.”Bu kaleyi de zapdedersek yer yerinden oynayacak, bizi kimse tutamayacak artık.”
Kül kesilmek
Anlamı: Heyecan ve korkudan yüzünün rengi atmak, solmak.”Katili karşısında görünce yüzü kül kesildi.”
Yemeden içmeden kesilmek
Anlamı: Bir üzüntü, korku ya da heyecan sebebiyle yiyemez duruma gelmek, iştahı kapanmak.”Yemeden içmeden esildi, âşık mıdır nedir?”
Soluk soluğa
Anlamı: Zor nefes alarak; heyecan, telâş, yorgunluk veya bitkinlikle; koşmaktan güçlükle, sık sık soluyarak.”Soluk soluğa içeri girdi.”
Kendini tutamamak
Anlamı: Bir durum karşısında sessiz ve heyecana kapılmadan durmayı başaramamak, kendine hâkim olamamak.”Kendimi tutamadım, ben de ağlamaya başladım.”
Fellik fellik aramak
Anlamı: Telâşla, hemen her köşeye bakarak heyecanla aramak.”Bütün her yeri fellik fellik aradım ama bıçağı bulamadım.”
Cok heycanliyim bir deyimdir