Kalp İle İlgili Deyimler
Kalp Deyimleri, Kalple İlgili Deyimler ve Anlamları
Talebeler için kalp konulu deyimleri anlamlarıyla birlikte aşağıda sıraladık, gönül rahatlığıyla ödevlerinizde kullanabilirsiniz.
(Birinde) kalp olmamak
Anlamı: Acıma duygusu olmamak.
(Birinin) kalbini doldurmak
Anlamı: Yüreğini sevgiyle ısıtmak.
Kalbe dokunmak
Anlamı: Acı veya üzüntü vermek.
Kalbe işlemek
Anlamı: Derin üzüntü uyandırmak.
Kalbe (kalbine) doğmak
Anlamı: içine doğmak.
Kalbi ağzına gelmek
Anlamı: Yüreği ağzına gelmek: Kendisi de her fırsat düştükçe bunlarla yan yana harp ettiğini söylerken âdeta kalbi ağzına gelmiş gibi olurdu. -Y. K. Karaosmanoğlu.
Kalbi boş olmak
Anlamı: Sevgilisi bulunmamak.
Kalbi çarpmak
Anlamı: 1) kalbi çok vurmak; 2) çok heyecanlanmak; 3) yüreği çarpmak.
Kalbi dayanmamak
Anlamı: 1) aşırı heyecan, üzüntü, yorgunluk veya herhangi bir hastalık yüzünden kalbi durmak, ölmek; 2) yüreği dayanmamak.
Kalbi dolu olmak
Anlamı: Sevgilisi olmak.
Kalbi ferahlamak
Anlamı: Yüreği ferahlamak.
Kalbi kararmak
Anlamı: 1) inancını kaybetmek; 2) yüreği kararmak.
Kalbi parçalanmak
Anlamı: Yüreği parçalanmak.
Kalbi sıkışmak
Anlamı: Kalp atışları düzensiz olmak, sıkıntı duymak; 2) mec. bir meseleden dolayı aşırı üzülmek.
Kalbi sızlamak
Anlamı: Yüreği sızlamak: Sekiz sene evvel İstanbul’dan kalbim sızlayarak çıktım. -S. F. Abasıyanık.
Kalbi yerinden oynamak (fırlamak)
Anlamı: Yüreği yerinden oynamak: En hafif bir hareketi kalbimizi yerinden oynatmaya yeterdi. -A. Ş. Hisar.
Kalbi yırtılmak
Anlamı: Acı duymak: Koca Ali susar, kalbinin yırtıldığını, kilitlenen çenelerinin çatırdadığını, şakaklarının attığını duyardı. -Ö. Seyfettin.
Kalbine girmek
Anlamı: Sevgisini kazanmak.
Kalbine göre
Anlamı: Gönlüne göre: Allah kalbine göre verdi.
Kalbine saplanmak
Anlamı: Yüreğine saplanmak.
Kalbini açmak
Anlamı: Yüreğini açmak: Bir gün kalbini İclâl’e açtı. -Ö. Seyfettin.
Kalbini burmak
Anlamı: Üzmek, sıkıntı vermek: Hikâyenin burası kalbimi burdu. -H. E. Adıvar.
Kalbini çalmak
Anlamı: Sevgisini kazanmak, kendine âşık etmek.
Kalbini eritmek
Anlamı: Acımasını sağlamak, yumuşatmak: Edebiyat hocamız Ali Bey’in kalbini eritecek bir konu seçmeli, acıklı bir tarzda yazmalı. -H. E. Adıvar.
Kalbini okumak
Anlamı: Birinin duygu ve düşüncelerini, niyetini anlamak.
Kalbiyle konuşmak
Anlamı: Düşüncelerini, duygu ağırlıklı bir biçimde anlatmak: Bana öyle geldi ki bu adam kafasından ziyade kalbiyle konuşuyor. -R. N. Güntekin.
Kalp (kalbini) kazanmak (fethetmek)
Anlamı: İnce bir davranış veya güzel bir sözle birinin sevgisini kazanmak, ilgisini çekmek: Hele düzmece şehzadenin kadife pantolonuyla sivri güzel çehresi derhâl kadının kalbini kazandı. -R. N. Güntekin.
Kalp (kalbini) kırmak
Anlamı: Gönül kırmak: Hak yemek, kanuna aykırı bir şey yapmak, kalp kırmak korkusuyla bir türlü iş göremezdi. -H. E. Adıvar. Okuyucularımın hakkını yiyor hem de öteki genç okuyucularımın kalbini kırıyorum. -O. V. Kanık.
:))bencede süper bir site size katılıyorum
:)) haklısın canım süper
:Q 😎 süper bir site bayıldım sizde deneyin süper hadi (II)